CENNETE BİLET TEK GİDİŞ AÇIK

stairway-to-heaven-wallpaper-in-abstract-picspaper-hd-abstract-wallpaper-heaven-wallpapers-for-mobile-1080p-android-laptop-windows-7-mac-1366x768-iphone-nature

Sevgili anneler, cennete bodoslama girme hakkımızın olduğunu eminim hepiniz biliyorsunuzdur. Evet evet tek gidiş açık. Şimdi arkadaşlar, biz bu hakkı elde etmek için az şey yapmıyoruz değil mi? Önce bu konuya bir açıklık getirelim.

Kimisine göre kötü, kimisine göre idare eder, kimisine göre ise kabus bir hamilelik dönemi geçiriyoruz. Misal bendeniz klasik mide olaylarının yanı sıra bir de ayağımı kırınca Sürahi Nine’nin hidrojen gazı ile şişirilmiş hali gibi olmuştum:) Az da değil, tüm alışkanlıklarınızdan vazgeçtiğiniz, içtiğiniz meyve suyundan, çıktığınız güneşe, yaptığınız egzersize kadar vs. her şeye dikkat ettiğiniz bir 9 ay geçiriyorsunuz. Sonra doğum zamanı geliyor.

Allahım onun zaten polemikleri yeter insana ya da öyle zannedilir. Sezaryen mi normal mi, normal epidural mi, anormal elimin tersi mi falan filan.. Kararlar verilir, kararlara alışılır ve doğum anı gelir. Kocasına vasiyet bırakanlar, küs olan kaynanası ile barışıp helalleşenler veya borçlarını ödeyenler olur, zannedersiniz doğuma değil öbür tarafa hazırlanıyor. Nasılsa cennete bilet var ya elinde:) ( Ama daha anne olamadın, sayılmaz kiii)

Ben de şu vasiyet bırakanlardan olmaya karar vermiştim ama çok komik bir şey geldi başıma: Vasiyet yazmayı unuttum. Hamileyken insanın zihni tam bir alabalık kıvamında oluyor zaten, öyle bön bön… Kendime çok kızdım tabii, sonra da ölmediğim için şükrettim, pek çok konu vardı benden sonra kovuşturulması gereken. Halbuki ölmüşsün işte, artık senin problemin değil bu dünyadakiler, sen bak bakalım cennette güneşlendiğini zannederken seni zebaniler kaynar kazanda analıkızlı çorba niyetine mi pişiriyorlar…

Çok uzattım ama sonunda tüm sızılara rağmen bebeğini kollarına alırsın, her şeye değmiştir ve içinde tarifsiz bir mutluluk vardır. Sonra haydi bakalım bebeği besleme vakti derler ve eğer o çok şanslı azınlıktan değilsen meme verme ızdırabın başlar. Her ne olursa olsun bunu başarmalıyım psikolojisi ile debelenirsin ve başarırsın da muhtemelen. Sonrasında uykusuz geceler gibi olmazsa olmaz mevzular…

CENNET2

Şimdiii! Tüm bunlar yetmez mi canım şu meşhur bilet için? Örneğin eşinize ‘Off çok bunladım gece kalkmaktan, biraz da sen bak çocuğa’ dersiniz ve cevap: ‘Eeee cennete sen gideceksin hayatım tabii yapacaksın hehe’ Sizden bir hırrrrlama sesi. ‘Ama bir yandan onun ödevi, duşu, oyunu diğer yanda bunun sütü, altı , üstü bunaldımm’ dersen geliyor ‘ Eee cennete…..’ Yahu biz çocuğu doğurduğumuz anda alacaktık bu bileti diye biliyordum ben. Hayatımızın geri kalanında çocukların yükünü babalar çekecekse hakkımızdan feragat ederdik belki.

Oy oy oy nasıl bir şeymiş bu bilet canım. İnsan bileti olduğuna sevinse mi üzülse mi bilemiyor:)

Öldün, cennetin kapısında, elinde bilet kendinden emin sırıtıyorsun… ve karşında görevli memur… bunun kaşesi yok zırrtttt! Yallah çorba kazanına!

‘Eeee kocam bana cennete gideceksin dediydi:)’

Sevgilerimle.

 

 

 

Leave A Reply

Navigate