slider

3 Posts Back Home

Sporsuz Hayat Ne Kadar Bayat!

Biz sporla büyümedik ne yazık ki. Bedenimiz o yüzden kofti gibi. İstersek incecik olalım, kasları sağlam olmayan bir beden sizi ileriki yaşlarınızda ne kadar ayakta tutabilir ki. Arada yaptığınız düzensiz egzersizler de hayatınızın bir parçası olamadıysa pek de fayda göremezsiniz. Ben hep meraklı oldum bu spor yapma olayına ama bir türlü muvaffak olamadım. Üniversitedeyken yaptığım en büyük sportif faaliyet yanlışlıkla bale dersini almak oldu. Teorik bir ders aldığımı zannederken pratiğini de almışım meğer. Allahım, verilecek ceza bu kadar ağır olmamalı ama!! 65 kiloluk bir yarma gül ve filinta gibi balet ve huri gibi balerinlerin ortasında bir kazma. Yanımda da benden aşağı kalmayan Beyhan. Mecbur girdik derse, taytlarımız ve pisi pisilerimizle nur gibi parladık Koca bir dönem tüm sınıfa ve bale kuruluna rezil olarak gittik geldik derslere. Bunlar işin komik tarafları tabii. Ama ya çocuklarımız? Onlar bizim gibi olmasın, bedenlerini kullanmayı öğrensinler, çalıştırsınlar gencecik kaslarını. Ayrıca sporcu ruhlu gençler, hem disiplinli…

Kardeşliğe Dair…

İnsanın hayatında en büyük hazinelerinden biridir kardeş sahibi olması. Bazıları 10 tane kardeşin olacağına bir tane dostun olsun yeter diyebilirler ama yok yahu öyle demeyin. Canınızın bir parçasıdır kardeşiniz, kimse çekmez nazınızı onun çektiği kadar, kimse bilmez çocukken yaşadıklarınızı, birbiriniz için masumca yaptıklarınızı, döktüğünüz gözyaşlarını, kimse bilmez onun sizi nasıl teselli ettiğini. Sadece siz bilirsiniz ve bazen masumiyetinize dair unuttuğunuz tüm anılar, bakışlarınız bir anlık buluştuğunda içinize düşer ve hatırlatır o saf sevgiyi. Benim bir ağabeyim var. Herkese nasip olmayan şahane bir çocukluğumuz oldu onunla. Sakin görüntüsü ardında çok muzip, komik ve eğlenceli bir karakteri vardı onun. Ve bir o kadar da korumacı.. Bazen bu tarafı can sıkıcı da olurdu ama yine de hakkını yiyemem, bir gün bile kıskanmamıştır beni, neticede ben doğduğumda henüz 3.5 yaşındaymış. Birlikte yaptığımız yaramazlıkların sonucunda azarı işiten hep ben olsam da hiç vazgeçmedik kudurmaktan ve annemin önünde beni korumak için siper oluşunu da hiç unutmadım.…

Bebiş Kime Benziyor?

Herhalde bir bebek hakkında en çok konuşulan şey bebeğin kime benzediği ya da genel tabiriyle ‘hangi tarafa’ benzediğidir. Bu taraf denen şey var ya, değme fanatik FB, GS veya BJK taraftarlarına taş çıkartır. Bebeğin babaannesi anneannesine: – Bak Necla biliyor musun, ufaklık ayyynı Kamil’in küçüklüğü, yani bu kadar olur. Bir fotoğrafı var bebecikken…’ ve fotoğraflar çıkartılır, deliller baba tarafından anne tarafına sunulur. Gerçekten de bebek babaya çok benzemektedir. Ama anne tarafının da söyleyecek sözleri, sunacak delilleri vardır elbette. -Aaaa sen gel de bizim Melek’in küçüklük resimlerini gör, bakkk aynı! Babaanne: -İlahi Necla, senin kızın saçları kestane, hem gözleri de ne bileyim.. ne renk pek anlaşılmıyor. Necla’nın sinirden vücudu kımıl kımıl atmaktadır. -Melek de doğduğunda saçları saman sarısı gözleri masmaviydi, değişir o şekerim.’ Her iki taraf da iddiasında o kadar kararlıdır ki bir tarafın öbürüne galip gelmesi olanaksızdır sadece nezaketten isyan etmezler. Bu konu ailenin diğer büyüklerinin arasında da konuşulur mutlaka.…

Navigate